analı kızlı çoluk çocuk bağa giderdik
öyle zaman geçerki akşam ederdik
sepet sepet heybe heybe hasat ederdik
o günler bir daha gelmez be gardaş
severdik bağbozumunu alem olurdu
belkide insan sevdiğini orda görürdü
duygular şahlanıp yüzler gülerdi
hayat vardı can vardı o zaman gardaş
bir salkım bile kalmaz hepsi kesilir
sepet sepet götürüp ha,ya basılır
ha,larda yetmez heybelerde taşınır
Bereketi Allahtan olurdu gardaş
eşşek sırtında üzümler köye taşınır
temizlenip haftın içine basılır
pekmez toprağı ile iyice cığnanır
posası hafta suyu kazana akardı gardaş
ocaklar yakılır pekmez kaynardı
torbada sıra dam dam damlardı
çoluk çocuk bayram edip oynardı
o eski ortam yok artık kalmadı gardaş
kazanlar kaynar yavaş yavaş katılırdı
kaynatılıp içine elma ayva atılırdı
sabahlar olmaz kuşluk vakti yatılırdı
bunları yaşamak hayal oldu gardaş
ama artık bitmiş o eski tad yök olmuş
bağlar bozulmuş çubuklar yok olmuş
yemyeşil bağlar yolgeçen han olmuş
yarısını devlet üç kuruşa almış be gardaş
eskisi gibi evlerde küp küp yok artık
varsada eski tadı tuzu yok artık
markettelerde plastik şişelerde bol artık
yeni çağa uyduk görgümüzü unuttuk gardaş
hamza sahin/29.09.2017