Yasemin PULAT
yasemin@internethaber.com
"Selvi boylum, al yazmalım..."
24 Ekim 2008 Cuma
“Selvi boylum, al yazmalım...” dedim içimden,
Hani filmlerin en sevdalısından, en temizinden...
Sonra ne sayılar saydım içimden sonu gelmesin diye.
Ne yazılar yazdım cümle bitmesin diye.
Ne dualar ettim kimse yalan söylemesin diye.
Herkes o kadar yalan söyledi ki,
bende söyledim.
Onlar inandı, ben inanmadım...
Onlar yalandı, ben masaldım sadece!
Bir gecede sevdim belki sevdiğimi de,
Korktum gitmesin diye.
Bir tek bana söylesin istedim biri de en güzel kelimeleri...
Bencil miyim ben şimdi?
Benim olsun istedim diye biri...
Benim olsun ama rahat olsun içi.
Sıkmam canını güvendiğimde.
Soru da sormam, sitem de etmem öyle, sorun da yaratmam aslında.
İnanmak asıl mesele.
İnanana kadar soru da, sorun da, sitem de...
Sonra, derken, tam o anda,
“Selvi boylum, al yazmalım...” demiştim ya hani,,
Neden demiştim o da bi tuhaf!
Ama hatırlasana adam hiç vazgeçmemişti.
Hatırlasana, ne güzeldi...
Sonra, sesinin tınısı ve
bilmediğim bakışlarının içime şimdiden düşen yokluğu,
erkeğin kadını sarışı aklımda ki bu karede,
başka ihtimalleri yakışı,
çekip de alışı kendine küçük ama güçlü bir duygu eşliğinde...
Ve bu kadar zahmetsiz...
Sonra tam gözümün önünden geçiyordu ki filmin diğer kareleri de,
Filme hiç beklenmedik bir oyuncu girdi,
Şimdi kimse filmi başa saramaz değil mi?
Ve sen!
Neyse, sadece “sen...”
Hani diyorum ki yönetmene bi rica etsen!