bebekken sıcak topraklara belendik.
kola şişesinden yaglı sütler emerdik
aglayıp sızlayıp anamızı üzerdik.
kundaktan toragı süze süze BÜYÜDÜK...
kara önlük giyer torba çantayı atardık.
koşa koşa okulun yolunu tutardık.
gaz lambasıyla ynlış yunluş yazardık.
yazımızı parmakla sile sile BÜYÜDÜK...
her yerde çelik çomak oynardık.
camı çerçeveyi kırar kaçardık.
korkumuzdan akşam erken yatardık.
yaramazlıgın cezası şamarları yiye yiye BÜYÜDÜK...
yaz geldimi kuzuyla danaları güderdik.
ateş yakıp domaççaları gömerdik.
kuru soganla karışık yufkalara dürerdik.
yaglı yavan demez yiye yiye BÜYÜDÜK...
geceleri köyün içinde oyunlar oynardık.
oyun bahane baga bahçeye dalardık.
damdan dama uçar zıplardık.
örenlerde taşlara düşe kalka BYÜDÜK...
anamız sütü kaynatır tencereyi kapardı.
gelen geçen kaymaga parmak atardı
anasını gören damdan atlar kaçardı.
küllüklere bata bata BÜYÜDÜK...
Kış gelince kar kapıyı kapardı.
kızagını alan hüyüklere çıkardı.
kızagın en güzelini benim babam yapardı.
kuş gibi tepelerden uça uça BÜYÜDÜK...
ekmek biter anamız eşgili yapardı.
fare yemesin diye tavan lara asardı.
üç beş kardeş birer ikişer kapardı.
öyle fare gibi çeke çeke BÜYÜDÜK...
komşular birbirine baskına giderdi.
dayagı gene biz çocuklar yerdi.
aaah o günler ne güzel günlerdi.
her şeyine doya doya BÜYÜDÜK...
bir gün geldi bir bir kaybolduk.
kendimizi yaban ellerde bulduk.
kısmet dedik gurbete mecbur olduk.
sılsmıza hasret çeke çeke BÜYÜDÜK...
NAYİMİM bunlar eskide kaldı.
onu yaşayan dostlar alacagını aldı.
sorarım o günlerden ne kaldı.
hayallere dala dala BÜYÜDÜK...
Mustafa Naim/Assagitekke