küçük yaşta bir cemali görmüştüm
gönül yangınımı ona vermiştim
derde ilaç olan birin duymuştum
ah yalan dünya diyen
neşet babadır

garip yarasına derman olandı
gönül sevdasına merhem sunandı
neredesin sen diye sorandı
hem ağlayıp hem gülen neşet babadır

iki büyük nimeti bize sevdiren
Ayaş yollarında bizi gezdiren
dünyanın rengine bizi kandıran
Bir anadan doğan yolcu neşet babadır

açma perdeleri yar yar diyen
yolum düştü gurbete diye ağlayan
gitme leylam gitme diye kara bağlayan
hata benim suç benim diyen neşet babadır

Sarmaşık gülleri gönüle saran
maphusganeye postunu seren
kendim ettim kendim buldum diye soran
sen bensin bende senin diyen neşet babadır

halime kızı çay aşağı salan
gönlü zahidesiyle dolan
hapishanede güneşi soran
ötme bülbül ötme diyen neşet babadır

dökülen zülfü yüzünde gören
Niğde de bağlarına sofrayı seren
Haydar haydar diyip kemale eren
bugün bana bir hal oldu diyen neşet babadır

ay ışığında balı gören
türkü dinleyip türkü söyleyen
AtaTürkü ata belleyen
Bozkırın tezenesi neşet babadır

Hamza Sahin/ Beset Babaya Ahdivefa/12.04.2023